Bolu Yedigöller Gezilecek Yerler

Bolu Yedigöller Gezilecek Yerler

Her mevsim ayrı güzelliğe sahip olan Yedigöller Milli Parkı hakkında öğrenmek istediğiniz her şeyi bu yazımda bulabilirsiniz.

Sayfa İçerikleri

Milli Park yolu boyunca “Indila – Derniere Danse” şarkısı eşliğinde sonbaharın renklerini ağzımız açık hayranlıkla izledik. En çok sonbaharı yakıştırdık. Adı her ne kadar Sonbahar’la anılsa da yazın da nefis olabileceği kanısına vardık.

Eylül’ün gelmesiyle yaz hareketliliğinin bitip, iş ve okul hayatı başladığında bizim için bir kısır döngüdür alıyor başını.
“Ev, iş  okul döngüsü başlıyor.
Başlarda bu düzeni çok özlemiş olmamızdan kaynaklı bir gazla döngüye adapte olmaya çalışsak da, bir müddet sonra bocaladığımızı hissediyoruz. Gökyüzünden çekilen güneş, yerini kasvetli bir havaya bıraktığında ve bu süreç haftalarca tekrarlandığında “imdaat kurtarın beni” nidaları ile haykırarak evden kendimizi atma isteği sürecimiz başlıyor.
Bu sürecin Sonbahar mevsimine denk gelmesi ve Yedigöller’in o büyüleyici renklerinin sonbaharda ortaya çıkması, Yedigöller’i cazip hale getiriyor.

Tatlı rüzgarların başladığı bir kasım sabahı gittik Yedigöller’e. Amacımız sonbaharı hissedebilmek ve bir parça enerji depolamaktı.

                                                                   ***

Bolu il sınırları içerisinde ve Bolu’nun kuzeyinde bulunan Yedigöller Milli parkı 1642 hektarlık bir alana sahip. Türkiye’nin en küçük Milli parklarından biri olan Yedigöller, 1965 yılında Milli park ilan edilmiş.

Doğal bir dengenin hakim olduğu Yedigöller, gezilecek yerleri, keşfedilecek doğası ile  yeryüzündeki saklı cennet olarak tabir ediliyor. Aynı zamanda zengin bitki örtüsüne ve hayvan çeşitliliğine sahip. Geyik, kurt, ayı, domuz ve tilki başta olmak üzere birçok hayvanı içinde barındırıyor.
Karışık ağaç türlerinin hakim olduğu benzersiz bir orman Yedigöller.  Milli park sınırlarına girildiğinde bilhassa sonbaharda sarı – turuncu – kırmızı renge bürünüp bizi mest eden renk cümbüşünün en büyük unsuru ise Kayın ağacı.
Bunun yanı sıra Gürgen, Meşe Göknar Sarı çam ve Kara çam ağacı gibi birçok karışık bitki türüne ev sahipliği yapıyor. Akıllı cep telefonuyla girenin “Fotoğrafçı” hissederek çıkabilme garantisi var:)

Yedigöller, gezilecek yerler bakımından bize birçok olanak sağlıyor. Adından da anlaşılacağı gibi içinde 7 tane göl barındıran orman, göllerin yanı sıra görülmeye değer birçok lokasyonu ile da bizi kendine hayran bırakmaya devam ediyor.

  • Pisagor Ağacı
  • Anıt Çam
  • Gülen Kayalar
  • Dilek Çeşmesi
  • Yürüyüş Yolları
  • Manzara Seyir Noktaları

Bu gibi rotalar hem ormanın içinde yürüyüş yapıp temiz hava alma, hem de Yedigöller’i bütünüyle keşfetme imkanı sunuyor.
Kasım’ın soğuğu içimize işlemiş olsa da çocukların sesindeki heyecan ve merak örtbas etti her şeyi. Ormanın içinde, rengarenk ağaçların arasındaki patika yollarda yaptığımız yürüyüş bizim için “haftalık enerji depolama” niteliğindeydi.

Tek sorun, havanın bu kadar soğuk olabileceğini göz önüne almayıp, kalın kıyafetler giyinmemiş ve bir miktar üşümüş olmamızdı. (17 Kasım 2020 – Yanınıza mont alın:)

Milli parka girdiğinizde, park içi gezilecek yerler haritasına bakmak yol göstermesi açısından faydalı olacaktır. Aşağıda Milli park haritasına yer verdim. Aynı zamanda faydalı olabileceğini düşündüğüm için 7 göl hakkında da ufak bilgiler paylaştım.

“Büyükgöl, Derin göl ve Serin göl ormanın aşağı kısmında birbirine çok yakın mesafede bulunuyor.
Diğer 4 göl ise ormanın Üst kısımda birbirine yakın halde yer alıyor.”

 

Büyükgöl: 

Milli parktaki göller arasındaki en büyük göl. En derin kısmı 15 mt. Çevresinde çadır kurulabiliyor. En kalabalık ve en çok ziyaret edilen göl. Çevresinde çokça piknik masası bulunuyor. Aynı zamanda muhteşem fotoğraflar çekilebilmek için göl kenarında ahşap iskele bir de mevcut.

Deringöl:

Büyük gölün güneyinde yer alıyor ve büyük göl ile bağlanıyor. Çevresinde kamp yapılabiliyor. Zannediyorum benim de kamp tercihim Deringöl çevresi olurdu.

Seringöl:

Büyükgöl ve Derigölün hemen aşağısında yer alıyor. Büyüklüğü 1758 m2 Derinliği 2,5 mt.

Nazlıgöl:

7 göl arasındaki en geniş göl. Çevresinde çadır kurulabiliyor. Yaklaşık 150 çadır kapasitesi var. Ormanın üst tarafında yer alıyor.

Kurugöl: 

500 m2 büyüklüğünde olan bu göl, sizinle dalga geçildiğini düşündürtecek kadar kuru olabiliyor. Yılın büyük bir kısmında kuru olduğu için bu ismi almış.
Al sana Kurugöl
Hahaha güzel espri, ee göl nerde?
Sonradan idrak edileceği üzere, karşında gördüğün boş çukur Kurugöl’ün ta kendisiydi.

İncegöl:

Üzerinde bulunan ahşap iskelede, arkada göl ve ağaçların yer alacağı harika fotoğraflar çekilebileceğiniz muazzam yer. Uzun ve ince olan bu gölün derinliği 2 metre, büyüklüğü ise 1036 m2’dir. Çevresinde kamp kurulamıyor.

Sazlıgöl:

İncegöl’ün hemen ilersinde yer alıyor. Aşağıda fotoğrafını gördüğünüz muhteşem yer Sazlıgöl'ün ta kendisi. “Ben nereye düştüm böyle” dedirten bir doğa harikası.
Ahşap köprü, sararmış yapraklar ve göl hepsi bir kartpostalın içinde hissettiriyor. Yine harika fotoğraflar çekilebileceğiniz  bir yer. Çevresinde kamp kurulamıyor.

Bilmenizde fayda var:

  • Malum Yedigöller son dönemde popülaritesi iyice artan lokasyonlardan biri. Çok fazla tur düzenleniyor veya insanlar hafta sonu kaçamağı olarak tercih ediyor. Kalabalığa maruz kalmamak adına eğer mümkünse hafta içi gitmekte fayda var. Biz Kasım ayında hafta içi gitmemize rağmen otopark sıkıntısı yaşadık.
  • Milli Parka giden 1 saatlik yol çok virajlı ve tek gidiş tek dönüş bölünmemiş yol. Hassasiyeti olanlar Dikkat!
  • Mangal ve ateş yakmak yasak. Yalnızca belirlenen bölgelerde ve belirlenen saatlerde mangal ve ateş yakılabiliyor.

Yedigöller’e Ne Zaman Gidilir?

Kasımda Yedigöller bir başkadır” sözünün her zaman arkasındayız. Tek kriter kalın giyinmek.

Nisan – Mayıs aylarında ağaçların yeşermeye başlaması ile de muhteşem olacağına inanıyoruz.
Temmuz – Ağustos gibi yaz aylarında ise kamp yapmanın tadı bir başka olacaktır.

Yedigöller’e Nasıl Gidilir?

Milli parka toplu taşıma ile ulaşım mümkün olmadığı için özel araç yada günübirlik turla gidilebiliyor. Bolu Merkez'den 40 km uzaklıkta olan Yedigöller Milli parkı, virajlı yoluyla yaklaşık 1 saat sürüyor.
Uyaralım: Yolun ilk 10 km’lik bölümü çok bozuk. Ayrıca sabahın erken saatlerinde epey sisli oluyor.
Bizce özel araçla gitmenin şart olmadığı bir yer. Turla gelindiğinde, dolu dolu geçen 1 gün yeterli olacaktır.
Özel araçla gidenler için yol boyunca birçok “Seyir Terası” var. Buralarda verilen ufak molalar da yolculuğu keyifli hale getirecektir.

NOT:Kestane mantarı” tabelasını görüp de durursanız muhakkak bizi anın. Biz yiyemedik içimizde kaldı.

 

Yedigöller’de Nerede Kalınır?
 

Kamp kurmak bizim için her zaman konaklama listelerinin başında yer alıyor. Fakat Kasım soğuğunda, 2 çocukla ve termometreler geceleri -3 -5 lere kadar düşüyorken bizim için bu seçenek mümkün değildi. Fakat sanırım yine de listenin en başına yazacağım.

  • Çadırda Konaklamak: Büyükgöl, Deringöl ve Nazlıgöl çevrelerinde çadır kurulabiliyor. Yazın muhtemelen çok kalabalık olacaktır. Sonbahar ve kış mevsimlerinde ise kış kampına hazırlıklı tüm ekipmanı kuşanmış bir azınlık görmek mümkün.
  • Bungalov Evlerde Konaklama: Milli park sınırları içerisinde konaklayabileceğiniz Bungalov evler mevcut. Geceliği yaklaşık 350 tl civarı (2020). Amaç, hak edilmiş bir dinlenme tatili ise harika bir seçim olacaktır.
  • Şehir Merkezinde Konaklama:Benimki keşif gezisi. Daha uygun bir yer lazım” dersen, Bolu şehir merkezinde konaklamak iyi bir alternatif olabilir. Çok daha uygun fiyatlara apart, yada butik otel bulunabilir. Bolu şehir merkezini keşfetmek için de iyi bir seçenek.

Yedigöller Milli Parkı Giriş Ücreti Ne Kadar?

2020 yılı Yedigöller Milli park giriş ücretleri;

Şahıs – 7 TL
İndirimli Şahıs – 3.5 TL
Bisiklet – 7 TL
Motorsiklet ve ATV – 14 TL
Otomobil, Kamyonet – 21 TL
Minibüs – 63 TL
Midibüs – 112 TL
Otobüs – 189 TL
1 Ünite Çadır (günlük) – 40 TL
1 Ünite Karavan (günlük) – 45 TL
Kır Evi – 3 yataklı (günlük) – 385 TL
Kır Evi – 4 yataklı (günlük) – 465 TL
Kır Evi – 5 yataklı (günlük) – 540 TL
Kır Evi – 6 yataklı (günlük) – 605 TL
Misafirhane (günlük) – 115 TL

Bolu’ya Gelmişken Yapmadan Dönmeyin

Abant Gölünü Ziyaret Edin:

Tem otoyolunun Bolu çıkışından çıktıktan hemen sonra “Abant gölü” tabelası görünüyor. Bu tabela yönüne dönüldüğünde yaklaşık 45 dk. gittikten sonra Abant gölüne ulaşım sağlanıyor.
Yol boyunca sağlı sollu ağaçlar, karşıda dağların manzarası eşliğinde gittiğimiz 45 dk. yaptığımız en güzel yolculuklardan birini yaşattı bize. (Bu noktada ufak bir tüyo vereyim: Mümkünse bu yola girerken arabayı kullanan taraf siz olmayın)
Abant gölü çevresi boyunca piknik alanları mevcut. Güzel havalarda gidilebilecek en iyi piknik yerlerinden biri. Aynı zamanda göl çevresinde bisiklete binilebilir ve yürüyüş yollarında yürüyüş yapılabilir.
Abant gölü çevresinde konaklama için bir çok otel olduğu gibi, Abant gölü yolu üzerinde de insanı kendine hayran bırakan birçok otel mevcut.

Bolu Müzesini Ziyaret Edin:

Bolu Merkez'de bulunan müze 2 Kattan oluşuyor.
Müzenin giriş katında bulunan arkeoloji bölümünde; Roma ve Bizans ve öncesine ait dönemlerden kalan buluntular yer alıyor. Birçok heykel, sikke ve defineler, kaplar, takılar, testiler ve baltalar gibi eski çağlardan günümüze kadar gelmiş olan eserleri bir arada görmek mümkün.

Müze’nin 2. katında ise Etnografya Salonu yer alıyor. Yakın geçmişimizde kullanılan silah koleksiyonları, dini eserler, takılar yöresel kıyafetler gibi eserler yer alıyor.

Müze giriş ücreti: Kişi başı 10 tl (2020)
Pazartesi günleri hariç hafta içi her gün 08:00 – 17:00 saatleri arasında ziyaret edilebilir.

Bolu Merkezi Gezin ve Bolu’yu Tanıyın:

Genç ve yenilikçi ruhuyla bizi hayli şaşırtan Bolu merkez, trafiğe kapalı geniş yürüyüş yolları ve bisiklet yollarıyla keşfedilmeye değer.