Marmaris En Güzel Plajlar

Marmaris En Güzel Plajlar

Marmaris'in en ünlü ve en güzel 7 plajını bu yazımda listeledim. Marmarais'e gitmeden rehber niteliğindeki bu yazıya muhakkak göz atın.

Sayfa İçerikleri

Marmaris’in en ünlü ve en güzel plajlarını listeledim bu yazımda. Her ne kadar hemgameden uzak, sessiz sakin koylar tercihim olsa da, Marmaris plajları denilince ilk akla gelen ve en meşhur plajlarını görmemek Marmaris’e haksızlık olurdu.
En güzel ve ünlü 6 plaj hakkında işinize yarayacağını düşündüğüm bilgileri ve izlenimlerimi  yazdım. Okyunuz efendim…

Uzunyalı Plajı

Marmaris’e gittiğimiz ilk gün Uzunyalı plajında idik. 10 km lik bir alana sahip olan plaj aktiflik açısından bölgedeki en hareketli plaj diyebiliriz. Çevrenizde gördüğünüz her 10 kişiden 8’inin yabancı turist olduğu bir plaj burası. Türk görünce (ki bu çok nadir olan bir durum) “işte bunlar bizim gezegenden” diyip bağrınıza basasınız geliyor. Sahil boyunca birçok cafe ve restoran bulunuyor. Şezlonglar restoranlara ait olduğu için ücretli.
Şezlong aldığınızda restoranın duş, kabin ve wc hizmetlerinden de yararlanabiliyorsunuz.

Plajı ilk gördüğümüzde, “Yaptıklarım yapacaklarımın teminatıdır” sinyalini verdi ufaktan bize Marmaris. Her yanı ufak adacıklar çevrili olan plaj bizi kendine hayran bırakmaya yetti. Marmaris’i gezdikçe gördük ki, tüm plajlar adalarla çevrili ve hangisini görsek ağzımız açık kalıyor.
Şu cümle klişeleşiyor Marmaris’te “Ben yüzerim bu adaya kadar he”
Uzunyalı’nın suyu çok temiz değil fakat söylenene göre sabah erken saatlerde gidildiğinde suyun dibini görecek kadar berrak ve duru oluyormuş. (Söyleyenlerin yalancısıyım)
Yıllarca Altınoluk’ta tatil yapıp, oranın buz gibi suyuna mahkum olan, denize girmek için uzun bir düşünme sürecinden geçtikten sonra derin bir nefes alıp “Ya Allah Bismillah korkunun ecele faydası yok, hadi bi girip çıkalım” düsturuyla denize girmiş ve girmeden önce, kendince “yavaş yavaş mı girsem yoksa bir anda atlarsam daha kolay olur” hesapları yaparak yüzme çabası gösteren çekirdek ailem, suyun sıcacık oluşundan fazlasıyla etkilenmiş olacak ki, yol yorgunluğumuzu unutup “sıcak deniz gören masum köylü” edasıyla saatlerce denizi zaptettik.
Hesap kitap yapmadan, kıyıdan yürüye yürüye keyfini çıkararak denize girmenin mutluluğunu yaşadık:) “Canım ister kıyıdan girerim canım ister bir anda atlarım hıh”
İlerleyen günlerde gördük ki buradaki tüm denizler sıcacık.
***
2 şezlong ve şemsiye 25 TL idi yanılmıyorsam. Yeme içme fiyatları ise uçuk değil gayet makul geldi.

Marmaris Halk Plajı
 

Duş – Ücretsiz
WC – Ücretsiz
Şezlong – Ücretli
Yeme içme – Var Ücretli
Etkinlik – Var

Marmaris Halık plajı Marmaris’in merkezinden başlayarak Uzunyalı plajına kadar devam eder ve Uzunyalı ile birleşir. Gün içerisinde sıcaktan bunaldığınızda ayağınızın altında ve ücretsiz olarak gidebileceğiniz bu plaj takdir edersiniz ki bir hayli kalabalık oluyor. Merkezde olmasından dolayı çevrede çokça büfe, cafe ve restoran bulunuyor. Marmaris merkezde konaklıyorsanız ayağınızın dibindeki bu plaj, gün içerisinde sabah, öğle akşam bunaldıkça gir çık yapılabilecek bir plaj, ama bu demek değil ki tatilinizi bu plajda geçirin…
Şezlong kiralayabileceğiniz gibi, şemsiyeniz, hasırınız ve atıştırmalığınızla çoluk çocuk maaile gelinip hoş vakit geçirilebilecek bir plaj. Su çok berrak değil biraz bulanık fakat ve dalgasız ve sıcak.
Manzarası tıpkı Marmaris’in tüm plajları gibi adalarla çevrili ve büyüleyici.
Benim için tenha plajlar öncelikli olsa da kalabalık plajları da seviyorum bazen, çocuk sesleri, çığlıklar, dolaşan seyyar satıcılar… Hepsi bir bütünün parçaları gibi…
Hem çocuklar da hemen arkadaş ediniyor. Bu sayede rahat güneşlenebilme imkanı oluyor (buda cabası:)
Sessiz sakin kafa dinlemek isteyenler için halk plajı çokta uygun değil.
Plajda su sporları da mevcut. Dilerseniz bu sporlara da katılıp gününzü bir parça daha renklendirebilirsiniz:)

İçmeler Plajı

Duş – Ücretli
WC – Ücretli
Şezlong – Ücretli
Yeme içme – Var Ücretli
Etkinlik – Var

Marmaris merkeze 8 km uzaklıkta olan İçmeler plajı, yabancı turistlerin en çok tercih ettiği, Marmaris’in en düzenli en nezih ve en ünlü plajlarından biri. Plajda hasırınız serebileceğiniz geniş bir alanı yok. Şezlong kiralamak mecburi gibi oluyor. Sessiz ve sakin olması sebebiyle, Marmaris’te benim en çok sevdiğim plajlardan biri oldu. Suyu temiz fakat çokça ısıran balık var:) Suda bir müddet sabit durduğunuzda çok rahat balıkları hissedebiliyorsunuz.

Konaklama için birçok lüks otel bulunan bölgede çokça restoran ve cafe’de var.
Duş, wc soyunma kabini tümü var ve ücretli.
Yine burada da su sporları mevcut

İnce kum Plajı

Duş – Ücretsiz
WC – Ücretsiz
Şezlong – Ücretli
Yeme içme – Var Ücretli
Etkinlik – Yok
Kleopatra plajına diye yola çıkıp kendini ince kum plajında bulanlar el kaldırsın. Biz ne ilk nede sonuz. Güvenlik görevlisinin yalancısıyım. “Herkes kleopatra diye yanlışlıkla geliyor buraya”
Hangi durumlarda ona inanıp inanmamam gerektiğini hala öğrenememiş olsam da bazen navigasyonu kale alıp onu dinlemek en güzeli:)

İncekum tabelalarini takip edip incekuma geldiğimizde plaj yerine koca bir otopark karşılıyor sizi. Aracınızı park edip giriş kapısına geldiğinizde kişi başı 12 TL (2017) ödeyerek sizi plaja götürecek olan traktörü beklemeye başlıyorsunuz. Uzunca bir römorkla gelen traktöre binip 3 – 4 dakikalık bir yolculuktan sonra hınca hınç dolu olan ama nefes kesen  müthiş bir plaja varıyorsunuz…
Denizi görür görmez düşündüğüm tek şey “bu suya bir an önce girmeliyim” oldu.
İnsan istiyor ki “herkes gitsin yalnızca benim olsun bu plaj” (Bencilce ama gerçek:)
***
Her yerine ayrı vuruluyorum bu şehrin, İncekumun renklerine vuruldum mesela, suyun içilesi berraklığına, çam ağaçlarının gölgesine, denizle bütünleşen kayalarına vuruldum, o incecik, saatlerce oynamaktan bıkılmayan kumuna vuruldum…
***
Çocuklar ve çocuk kalmakta direnenler için müthiş güzel kumu var bu plajın. Muhakkak kovanızla küreğinizle gidin ve kumdan şehrinizi kurun buraya:)
Hep o resimlerde gördüğümüz acayip havalı “vaaav” dedirten kumdan kaleler var ya, o kaleleri bu kumla çok rahat inşa edebilirsiniz.
***
Plajda duş mevcut ve ücretsiz, fakat kumdan arınmak bi hayli güç. öyle bir kum ki yıkan yıkan gitmiyor teninizden…

Sedir Adası (Kleopatra Plajı)
 

Duş – Ücretsiz
WC – Ücretsiz
Şezlong – Ücretsiz
Yeme içme – Var ücretli

Marmaris’in 16 km kuzeyinde bir adada olan plaj, tekneyle adaya gidiş ve dönüş yolculuğu dahil beni en çok tatmin eden ve “budur” dedirten plaj oldu.
Plaj, kumu ve berrak turkuaz suyuyla ünlü, bunun yanı sıra adada; agora kalıntıları, sağlam durumda kalmış olan antik tiyatro kalıntıları, kıstak kilisesi kalıntıları gibi Cedrae antik kentine ait birçok tarihi kalıntı bulunuyor. Hem doğal güzelliğe hemde kültürel zenginliğe sahip olan bu ada, Marmaris’in en ünlü plajları arasında yer alır.
Yüzyıllar öncesi civarda yaşayan halk tarafından adada çokça sedir ağacı bulunmasından dolayı ismi Sedir adası olarak adlandırılıyordu, fakat günümüzde adada sedir ağacı bulunmuyor. Şuan olca palmiye mevcut:)
Gerek yürüyüş yapıp adadaki kültürel güzellikleri görerek gerekse göz alan o turkuaz denizinde yüzerek tüm günüzü geçirebileceğiniz bir plaj.

Efsaneye göre, diye başlayan hikayecikleri pek bi severim:) Başlıyorum o vakit.
Efsaneye göre, Romalı komutan Marcus Antonius’un sevgilisi olan Mısır kreliçesi Kleoptra için Mısır’dan özel olarak 60 büyük gemiyle, çapları 1 mm den daha küçük ve her tanesi aynı büyüklükte olan bu özel kumu getirtiyor. Aşka bak! Ben de istiyorum:)
Öyle bir kum ki Dünya’da yalnızca iki yerde (Mısır ve Türkiye) bulunuyor.
Avucunuzun içinden akıp giden, vücuda yapışmayıp sizi duşta deli etmeyen bu altın sarısı kum, kendi kendine çoğalabilme özelliğine sahip.
Aynı zamanda büyüteç alında incelendiğinde hareket edebiliyor.
Dahası, kum ateşte yanabilme özelliğine sahip. Bunu denemeyi her ne kadar çok istesem de, adadan çıkarken dahi duş alıp, üzerinize yapışan tüm kumu temizlemeniz istenecek kadar değerli olan bu kuma kıyamadım.
Saygım, bilimsel deney ve gözlem yapma dürtümün önüne geçti:)

Bu denli özel olan kum güvenlik görevlileri tarafından itina ile gözetlenerek korunuyor.
Kumsal, halat ipler gerilerek ayrılmış ve sabah saat 08:00‘de plajın açılmasından, akşam 19:00‘a kadar, kumsalın giriş kısmında bulunan kulede nöbet tutan görevliler tarafından sürekli olarak gözetleniyor. İpin diğer tarafına geçmeyi bırakın, halattan içeriye kolunuzu, bacağınızı ve bilumum uzuvlarınızı bir uzatın. Anında düdük yiyor ve ikaz ediliyorsunuz.
***
Bu kadar özel ve sınırlı olan bu kumdan elbette fütursuzca bir avuç alıp koleksiyonunuza ekleyemiyorsunuz. Adada bulunan uyarı levhasında Türkçe ve İngilizce olmak üzere “Plajdan hiçbir şekilde kum alınamaz, taşınamaz, kum alındığının tespiti halinde 2863 Kültür ve Tabiat varlıklarını koruma kanunu kapsamında yasal işlen uygulanacaktır.” yazısı bulunuyor.
***
İnanılır ki:) kum yüze sürüldüğünde Kleopatra gibi güzelleşile, bebeksi bir pembeliğe kavuşula. Kum, ziyaretçiler tarafından en çokta bu yüzden götürülmek isteniyor.
Halbuki orada yapılan yarım saatlik bir peeling bile ömrünüzün sonuna kadar yüzünüzde ve cildinizde o bebeksi dokuyu o canlılığı ve tazeliği hissettirecek.
4 ay geçti hala cildim ilk günkü gibi… Maksat eğlenmek olsundu:)
***
Bu plaja araçla ulaşım mümkün değil. Aracınızı sahile park ettikten sonra gişeden adaya geçiş için bilet alıyorsunuz. Kişi başı 20 TL (2017) Daha sonra sizi sedir adasına götürecek olan teknelerden birine biniyorsunuz ve adaların arasından “acaba o mu acaba bu mu?” diye tahminler yürüterek yaklaşık 10 – 15 dk lık bir yolculuktan sonra adaya ulaşıyorsunuz. Burada sizi bir sürpriz daha bekliyor. Adaya giriş için tekrar bir ücret ödemeniz gerekiyor. Sistemi sevdim yalnız:)
Adaya ulaşabilmek için 15 dk tekneyle yol geldin Öyle basit değil kleopatranın bastığı kuma basmak onun yüzdüğü denizde yüzmek… Herşeyin bir bedeli var:) Burada da giriş için ayrıca bir ücret ödemeniz gerekiyor. Yine kişi başı 20 TL idi yanılmıyorsam. Müze kartınız varsa ücetsiz giriş yapabiliyorsunuz.

Kız Kumu Plajı

Duş – Var
WC – Var
Şezlong – Ücretsiz
Yeme içme – Var Ücretli
 

“Efsaneye göre” diye başlıyorum. Yine bir kral, bir çoban ve bu kralın, kalbi ferman dinlemeyen meşhur bir adet kızı var malum…
Efsaneye göre, kralın kızı bir balıkçıya aşık olur fakat kral, balıkçıyı kızına layık görmez ve görüşmelerine izin vermez. (Haspam:) Balıkçı ve kralın kızı her gece sahilde gizlice buluşurlar.
Kız kumsala geldiğinde, elindeki kandili yakar ve balıkçıya işaret verir. Balıkçıda ışığı görür ve sandalıyla kızın yanına gelir, böylece her gece buluşurlar.
Gel zaman git zaman bir gün kral bunu öğrenir ve çok öfkelenir. Hemen askerlerine kızını kumsalda yakalamalarını ve elindeki feneri alarak balıkçıya işaret vermelerini sonrada balıkçıyı yakalamalarını emreder. (Hayır neden bu öfke, bu yoksul düşmanlığı?)
Bir gece askerler kızı takip eder ve kıyıda yakalar ve feneri yakıp balıkçıya işaret verirler. Balıkçı, gecenin karanlığında işaret gelen yere doğru sandalıyla kürek çekerek ilerler.
Sevdiğini kurtarmak isteyen kralın kızı tam bu sırada askerlerin elinden kurtulur denizin ortasından sandalıyla gelen balıkçıya doğru koşmaya başlar, fakat denizin ortasına gitmesi mümkün değildir. İşte bu sırada bir mucize gerçekleşir ve kızın bastığı her yer kumsala dönüşmeye başlar. Fakat arkasından yetişmeye çalışan askerlerin bastığı yerler denize batar. Kız kayığa kadar koşar ve sevdiğine kavuşarak birbirlerine sarılırlar.
Fakat tam bu sırada bir okçu balıkçıyı hedef alarak fırlatır okunu ama ok kıza saplanır.
Söylenene göre kızın bastığı yerdeki kumlar, kızın kanıyla kırmızıya boyanmış.
Balıkçı kızı sandalına alarak oradan uzaklaşmış.
Bir dahada onları ne gören olmuş nede duyan…

Kız kumu plajı Marmaris’e 30 km uzaklıkta olan Orhaniye ilçesindedir.
Marmaris’e gelen yerli ve yabancı turistlerin gezilecek yerler listesinin en başlarında yer alır.
Deniz’in içine doğru 600 metre sığ suda yürüyebiliyorsunuz ve görenlere adeta denizin üzerinde yürüyor izlenimi veriyor. Kızıl ve taşlı bir kumu, huzur veren bir ortamı ve sakin bir denizi var fakat düzenli bir plajı yok… Esnafın fiyatları ise daha çok turistlere hitap eden cinsten. Anladınız siz:)

Turunç Plajı

Duş – Ücretsiz
WC – Ücretsiz
Şezlong – Ücretsiz
Yeme içme – Var ücretli

Merkeze 21 km uzaklıkta olan plaj, şirin bir balıkçı kasabası havasında. Yatların ve tur teknelerinin uğrak yerlerinden olan bu plaj aynı zamanda mavi bayraklı plajlardan, yani denizi ve plajı temiz, belli kriterlere uygun plajdır.
Tur tekneleri 1 ila 1,5 saat kadar en uzun molalarını verdikleri mekan burası.
Nitekim ben de tur teknesiyle gitmiş bulunuyorum. O ada senin bu koy benim dolaşıp her molada yüzmekten gına geliş olacakki Turunçta verilen 1,5’lik zaman dilimini plajda değil kasabanın içinde dolaşarak geçirmeyi yeğlemiş ve çocukların kolluk simit ihtiyaçlarını gidermiş bulunuyorum.
Turunç plajı aynı zamanda kayalık ve sualtı mağaralarının çokluğu ebebiyle en popüler dalış noktalarından biridir.
Bu güzel plajın en güzel yanlarından biri ise şezlongların ücretsiz oluşu..