Kapadokya’da Gezilecek Yerler

Kapadokya’da Gezilecek Yerler

Kapadokya'da gezilecek yerler nerelerdir? Kapadokya'da neler yapılır? Kapadokya'da gezilecek yerleri ve yapılacakları sizin için derledim.

Sayfa İçerikleri

Kapadokya’da gezilecek yerlerin yanı sıra, yapılması gereken o kadar çok şey varki hepsini 3 -5 güne sığdırmak mümkün değil… Fakat olmazsa olmaz Kapadokya’da yapılması gereken en güzel 5 şeyi kendimce derledim. Bu posta da göz atmadan Kapadokya yolculuğuna çıkmayın. Kılavuzunuz sizinle olsun…
***
Kendinizi farklı bir gezegende hissettiğiniz oldu mu? Cevabınız hayırsa yapacağınız bir Kapadokya gezisi bunu iliklerinize kadar hissetmenizi sağlayacak…
Kapadokya’yı yalnızca Peri bacalarından ibaret

sanan ben, gördüğüm yeraltı şehirleri antik dönemden kalma mezarlar, kayaların içine oyulmuş mağara evler ve kiliseler karşısında adeta mest oldum…
Hikayesiyse ayrı etkiliyor.
Bundan milyonlarca yıl önce sularla kaplı olan Kapadokya bölgesine Erciyes, Hasandağı ve Güllü dağın lavlarını defalarca püskürtmesi sonucu oluşan yumuşak kayaları, zaman içerisinde akarsular sel ve rüzgarların aşındırmasıyla Peri bacaları diye adlandırdığımız yapılar meydana gelmiş.

Geçmişi Hititlere kadar dayanıyor. Bir zamanlar Hititlilerin yaşadığı bu bölgede daha sonraları Hristiyanlar yaşıyor. Sonrasında ise biz devralıyoruz. Hristiyanların yaşamak için oydukları kayalardaki evleri inanılmaz. Gezerken herkesin aklında aynı soru “Yahu taaa o dönemde nasıl çıkmışlar bu kayalara nasıl oymuşlar buraları hadi oydun, nasıl yaşadın burda?” anne olanın aklı biraz daha farklı çalışabiliyor. “Çocuk kaybolur bu kayaların arasında, nasıl çocuk büyütmüşler burda yahu? “

***
Kapadokya’da geçtiğiniz her yolda kahverengi tabelalara rastlamanız mümkün. Her yerde bir müze bir antik şehir yada bir vadi…
“… müzesi” şeklinde gördüğüm her tabelanın yanından geçerken, durup gezesim göresim geldiysede zamansızlık dolayısıyla bu mümkün olamadı elbette.
Soru şu; kaç gün kalmalıyım ki Kapadokya’yı tamamen gezeyim…
Cevapsa şu; 1 ay da kalsan yine bitiremezsin…

Ben gitmeden önce internette yaptığım ufak bi araştırma sonucu en önemli birkaç yer listesi çıkarttım. Otelimize gittiğimizde ise otel sahibi Nalan hanımın da yönlendirmesiyle ortak bir gezi rotası belirledik ve bu sayede daha fazla önemli olan yerleri ön plana çıkarttık ve bu rota üzerinde dolaştık…

Biz 3 gece kaldık. Yeterli oldu mu? Tabiki hayır..
Listemdeki her yeri bitirebildim mi? O da hayır… Heleki çocuklarla…
Onlarla işler biraz daha yavaş ilerliyor… Hayatsa son sürat koşuyor…
Yapmak istediğim daha bir sürü şey kalmış olsa da 3 günlük bir sürede iki çocukla birlikte listemdeki yerlerin büyük bir kısmını görebilmenin verdiği mutlulukla ayrıldım masallar şehrinden…

***
Kapadokya Nevşehir’e yaklaşık 25 km mesafede dir.
Göreme – Uçhisar – Ortahisar –  Avanos – Ürgüp  – Derinkuyu – Kaymaklı ve Ihlara bölgelerinden ibarettir.

***
DipNot: Müze kart bu bölgede gezerken birçok yerde avantaj sağlayacaktır almanızı tavsiye ederim. Mesela ben almadım. Neden? Çünkü zekiyim (')

1 – Uçhisar Kalesi Kalesi

 

Kapadokya’da birçok yerden muhteşem manzaralar izleyebilir ve bu anları ölümsüzleştirebilirsiniz. Uçsuz bucaksız muhteşem manzara izleyebileceğiniz en güzel yerlerinden biri kuşkusuz Uçhisar kalesi.. Uçhisar, bölgenin en yüksek yerleşim yerlerinden biri, dolayısıyla uçhisar kalesi Kapadokya’daki en güzel panoramik seyir noktalarından diyebiliriz. Çokyakın bir zaman olan 1950’li yıllarına kadar insanlar bu devasa kaya kütlesinin içinde oyulmuş odalarda yaşıyormuş… Kalenin içini dolaşmak ayrı bir zevk. Tahmin edeceğiniz üzere zirveye ulaşmak için tabana kuvvet epey yol katetmeniz gerkiyor:) Fakat sonrasında sizi karşılayan uçsuz bucaksız manzara karşısında buna kesinlikle değdiğini göreceksiniz.
Kale merdivenlerini tek nefeste çıkmak mümkün değil:) Hedefe giden yolu zevkli hale getirin ve yukarıya çıktığınız her basamakta dahada genişleyen görüş açınızla manzaranın tadını çıkarın. Aman ha çıkmadan soğuk suyunuzu yanınıza alın.
Giriş ücreti kişi başı 7 TL (2017)

2 – Paşabağları

Göreme Avanos yolu üzerinde bulunan Paşabağı Vadisi benim için Kapdokya’da gördüğüm en etkileyici yerlerden biriydi. Mantar şeklindeki şapkalı dev Peri bacalarının en yoğun olduğu ve oluşumunun en iyi görüldüğü yerlerden biriydi. Ücretsiz gezilebilir oluşuda cabası.
Paşabağı vadisinde patika yollar sizi dev Peri bacalarının arasında dolaştırıyor, kendinizi adeta “Alice Harikalar Diyarında” masalında gibi hissediyorsunuz. Kurabiyeden bir ısırık almışsınız, boyunuz parmak kadar kalmış ve etrafınızdaki herşey sizin erişemeyeceğiniz büyüklükteymiş hissi veriyor:)

Bu vadi eskiden “Rahipler vadisi” olarak bilinirmiş ve bölgede keşişler ve din adamları oyulmuş kayaların içinde inzivaya çekilirlermiş. Şimdilerde ise “Paşabağı Vadisi” olarak geçiyor. Burada kaçyüz tane resim çektim bilemiyorum:) Sizcede inanılmaz gözükmüyor mu? Biraz huzur ve biraz hayranlıkla insanın inzivaya çekilesi geliyor:)

3 – Devrent (Hayal) Vadisi

Burada en meşhur oluşum deve şekline benzeyen Peri bacası… Burada kayalıkların gölgesinde oturup hem soluklanabilir hemde herbiri birbirinden farklı olan kayaları izleyebilir ve hayal gücünüzü konuşturabilirsiniz…

4 – Göreme Açık Hava Müzesi

İçinde birçok kiliseyle karşılaşacağınız Göreme açık hava müzesi adından da anlaşılacağı gibi geniş ve açık bir alanda bulunuyor.
Giriş ücreti kişi başı 30 TL (2017) tekrar belirtmekte yarar görüyorum. Müze kartı alın:)
Buraya gelenin muhakkak görmesi gereken olamazsa olmaz yerlerden biri.  Oyulmuş kayaların içerisinde birçok kilise, Şapel, oturma alanları ve yemekhaneler bulunuyor.
Bu bölgedeki Hristiyanlar tarafında inşa edilen kiliseler Aziz Basileus Kilisesi, Elmalı Kilise, Aziz Barbara kilisesi, Yılanlı Kilise, Karanlık Kilise Çarıklı Kilise ve Tokalı kilisesi yer alıyor.

5 – Avanos Tarihi Asma Köprü

Türkiye’nin en uzun nehri olan Kızıl ırmak nehrinin üzerinde bulunan halatlarla bağlı tarihi asma köprü 1973 yılında inşa edilmiş olup Türkiye’nin en uzun 2. asma köprüsüdür ve halk dilinde “Sallanan Köprü” olarak bilinir. Üzerinden geçerken köprü sallanır fakat köprüyü sallamak yasaktır:)
Köprüden geçerken aşağıda sabırsızlıkla sizden ekmek bekleyen ördekler olduğunu unutmayın:) Yanınızda ekmek parçaları bulundurun ve ördekleri beslemeyi unutmayın:) Hem siz mutlu oluyorsunuz hemde ördekler.
Nehir kenarında yürüyebilir yada köprünün bir tarafındaki cafelerde oturup Kızılırmak’a karşı dinlenip birşeyler atıştırabilir çayınızı kahvenizi yudumlayabilirsiniz…

6 – Çavuşin Köyü

Göreme – Avanos yolu üzerinde bulunan ve buram buram tarih kokan bu köy Kapadokya’ya gidenin muhakkak görmesi gereken yerlerden biri. Hristiyanlar Romalıların baskısından korunmak ve saklanmak için oydukları bu kayalarda yaşamlarını sürdürmüşler. Bu eski dev kaya kütlesinin içinde şapellere bolca rastlamanız mümkün.
Çok yakın bir tarihe kadar burada insanlar hayatlarını sürdürmüşler fakat sonraları bu bölgeye hasar tespiti konmasından dolayı köy boşaltılmış ve hemen dibine yeni yerleşim yeri kurulmuş…
Köyün zirvesine çıkıp yeni Çavuşin köyünü izlemek müthiş. Sabah saatlerinde balonlar bu tepeye çok yakın uçuyor. Hayalim, sabah saat 05:00 da kurduğum alarmımla uyanıp bu tepeden balonların uçuşunu izlemekti balonlarla fotoğraf çekilmek içinde en müthiş noktalardan biriydi. Fakat uykuma yenik düştüm:) Tavsiyem; uykunuza yenik düşmeyin pişman oluyorsunuz sonra:)

Çavuşin tepesine çıkarken sağda “Tarihi ev” göreceksiniz buraya girip evi dolaşabiliyorsunuz. Evin sahibi olan amca sizi kapıda karşılıyor ve kan ter içinde sıcakta o tepeye tırmanırken “içeriye buyrun gelin içerisi çok serin soğuk limonata da var” diye sizi bir çağırışı varki dersinki bal akıyor ağzından, o durumda bu daveti red etmeniz mümkün değil. 1970 yılında bu evden çıkmak zorunda olan amca evini turistlik amaçlı kullanıyor. Bu ev tarihi miras olarak devlet tarafından koruma altına alınmış. Evde magnet ufak tefek süs eşyaları gelininin ve karısının ördüğü birkaç örgü kendi yetiştirdiği birkaç kuru yemiş ve kendisinin yaptığı buz gibi naneli limonata satıyor. O sıcakta nasıl iyi gidiyor.
Destek olmak adına ufakta olsa bir şeyler almanızı öneririm.

7 – Üç Güzeller Peri Bacaları

Nevşehir – Ürgüp otoyolu üzerinde hemen solda yol üzerinde bulunan ve Kapadokya’nın adeta simgesi haline gelmiş olan Üç güzeller peri bacaları şapkalı peri bacalarının en güzel örneklerinden biridir. Bir yapıt simge haline gelirde efsanesi olmaz mı hiç? Üç güzellerin bir çok efsanesi olsa da en meşhur olanı ve en çok dillendirileni şudur;
***
Efsaneye göre Kapadokya’da kralın bir kızı vardır. Prenses bir çobana sevdalanır fakat kral prenses kızı ve çobanın evlenmesine şiddetle karşı çıkar. Prenses babasından gizlice kaçar ve çobanla evlenir. Bir süre sonra prenses ve çobanın bir çocukları olur. Prenses küs olduğu babasının kalbini torunun yumuşatacağını düşünerek sarayın kapısına varır. Fakat kral o kadar kin ve öfke doludur ki sarayın kapısına gelen prenses çoban ve torunun üzerine askerlerini salar. Kaçmaya başlayan prenses ve ailesi yakalandığı taktirde öldürüleceklerini bilmektedir. Buna daha fazla dayanamayan prenses dua eder ve “Allah’ın bizi bu zulümden kurtar der.” O anda Allah prensesin duasını kabul eder ve hepsini birer taşa çevirir.
İnanışa göre önde duran taş çoban ortadaki çocuk ve arkadaki taş ise prensesdir.

8 – O Ağacın Altı

Her köşesi ayrı güzel olan Kapadokya’daki ilk durağımız meşhur nazar boncuklu O ağacın altı idi. Bize tavsiye edilen buradan gün batımın izlememizdi fakat rüzgarın azizliğine uğramamız hasebiyle ayakta durmamız bile çok zordu… Ama gidenler derki burada bir Türk kahvesi yudumla ve gün batımını izle…

9 –  Kaymaklı Yeraltı Şehri

Nevşehir’e 20 km Kapadokya’ya 5 km mesafede olan Kaymaklı yeraltı şehri kuşkusuz görülmesi gereken en önemli yerlerden biri. Dışarıdan baktığınızda ufak bir kayalık gibi görülen kayanın altında 8 kattan oluşan bir yeraltı şehri bulunuyor fakat yalnızca 4 katı ziyarete açık. İçerisinde Odalar, Salonlar, Şarap mahzenleri, Mutfak, Hayvan barınakları, Erzak depoları Havalandırma bacası gibi insanın hayatını idame ettirebileceği birçok bölüm bulunuyor. Havalandırma o kadar muazzam inşa edilmiş ki alt katlara indiğinizde dahi hiçbir hava sorunu yaşamıyorsunuz. İndiğinizi bile fark etmiyorsunuz. Taki o havalandırma bacasından aşağıya bakana kadar…
Sonrasında bi daralma bi evham basıyor aniden.

***

Benim listemde olup gidemediğim yerlerden biri olan Derinkuyu Yeraltı Şehri ki Kaymaklıyı gördükten sonra orayı da görebilmeyi çok istemiştim fakat oranın geçişlerinin daha dar olduğu ve çocuklarla gitmenin zor olabileceği söylendiği için elemek zorunda kaldık.
Aynı şekilde Ihlara vadisini de çok istememe rağmen Kapadokya ile olan mesafesi ve bölgenin büyüklüğü dolayısıyla 1 günü oraya ayırmamız gerekiyordu. 2 çocuk ve 3 günlük konaklama bunun için yetersizdi.
Ihlara Kapadokya’ya 110 km mesafede ve trekking için en güzel yerlerden biri.
***
…Güzel olan yanı birgün tekar güzel atlar şehri Kapadokya’ya gelirsem tekrar aynı heyecanı yaşayacağım. Daha göremediğim o kadar çok yer varki…